Popüler yarışmaların sunucusu olarak görmeye alıştığımız ve son olarak Yeni Bir Hayat adlı yarışmanın sunuculuğunu yapan Ebru Akel, ince yapılı ve fit vücuduyla dikkat çekiyor.
Ebru Akel, amacı kilo vermek olan ve en çok kilo vermeyi başaranların kazandığı, yurtdışında da “Biggest Loser” adıyla yayınlanan yarışmanın sunucuculuğunu yapmaya başladığından beri, sağlıklı yaşam ve beslenme konusunda bilinçlenmeye karar verdiğini söylüyor. Sağlıklı yaşamın sadece beslenme ve diyetle elde edilemeyeceğini; düzenli spor yapmanın da gerekli olduğunu fark ettiğini, belirtiyor. Egzersiz seçimini danstan yana yapan Akel, hareketli ve enerjik Latin danslarından olan, samba ve mamboyu tercih ediyor.
Son dönemde spor salonlarında gelişen eğilimi de göz önünde bulundurunca, Ebru Akel’in çok yerinde bir seçimi yaptığını söyleyebiliriz. Spor salonları, egzersiz programları arasında dans ve dans temelli egzersizlere giderek daha fazla yer veriyor. Grup hâlinde ve müzik eşliğinde yapılan bu sporlarda, katılımcıların motivasyonu da daha fazla oluyor.
Müziğin, insan beyni ve psikolojisi üzerindeki etkisi çok büyük. Spor yapanların, egzersiz sırasında müzik dinlerinde, normalden daha uzun süre spor yapabildiklerini ortaya koyan araştırmalar var. Ayrıca hareketli müzikler, tempoları ve enerjileri sayesinde, spor yapan kişinin de ritmini yüksek tutuyor.
Fitness endüstrisi müziği ve dans benzeri egzersizleri uzun süredir kullanıyor. Son dönemde ise bu yöntem, egzersizleri tamamen dansa dönüştürme şeklinde uygulanıyor. Bu sayede insanlar, spor yaptıklarının farkına varmadan spor yapmış oluyorlar. Sonuç: Hem eğlence hem spor…
Hareketli Latin dansları kilo vermek ve formda kalmak isteyenler için çok uygun bu anlamda. Çünkü vücuttaki birçok kas grubunu çalıştırıyor, nabzı yükseltiyor ve enerji harcatıyor.
Tüm bu etkenleri göz önünde bulundurunca, Ebru Akel’in “diyet yetmiyor, spor da lazım” tebrik ediyorum. Ayrıca hareketli ve bir o kadar da eğlenceli Latin dansları da zarif vücuduna yakışacaktır diye düşünüyorum.
