Merhaba kader arkadaşlarım, üçüncü yazımda sizlere 27 kilo verirken karşılaştığım zorlukların üstesinden nasıl geldiğimi anlatacağım. Kaçamak yaptığımda nasıl telafi ettim, tatlı krizi geldiğinde nasıl atlattım, adet döneminde veya normalde aşırı yeme isteği gelince neler yaptığımı paylaşacağım.
Zayıflamış halimi gözümün önüne getirirken bir de 89 kilo olan şişman halime bakıyordum: ben ne yaptım da bu kadar kilo aldım diyerek kendimi inceliyordum. Dikkat ettim: çok hızlı bir şekilde yemek yiyor, başlarken ‘besmele’ çekmeyi, bitirirken şükretmeyi unutuyordum. Yemek yerken hep acele ediyor, midemi bir çöp torbası gibi doldurmak ister gibi hızlı hızlı yiyordum. Bana ne olmuştu böyle? Bizlere yaratan, her nimetin en güzelini veren, bu bedeni ve ruhu emanet eden Yüce Allah’ın emirlerinden uzaklaşmak beni maddi, manevi zora sokmuştu. Örneğin, bir ayette Yüce Allah ‘yiyecekte içecekte, haddi aşmayınız, israf eden kullarımı sevmem’ diyordu. Oysaki dürüst olalım: bizim gibi fazla kilo sorunu olan herkes haddi aşıyor, israf ediyordu. Belki üç kişinin doyacağı yemeği bir seferde yiyor; bencillik ediyorduk. Yavaş yavaş bu farkındalığa ulaşmaya başladım. Su içmeden veya yemek yemeden önce beslemeye çekmeye, şükretmeye başladım. Yemeğimin neredeyse her lokmasında ‘Allah’ım, verdiğin nimetlere şükürler olsun, inşallah her lokmamda şifa bulurum’ dedim. Bitirirken de karnımın her zamankinden daha çabuk doyduğunu ve huzurlu olduğumu hissettim. Yani, ben önce çareyi beni yaratanda Yüce Allah’ta buldum. Her sabah, her gece hem dua hem şükrettim Rabbime… Sizlere de tavsiyemdir arkadaşlar: diyet listesi, zayıflama kürleri, spor gibi uygulamalar yaparken bundan tam fayda görmenin yolu kesinlikle Allah’tan yardım istemektir… Diyete Başlıyorum sayfasında ‘Allah, zayıflamanızı istiyor’ başlıklı bir yazı okumuştum, o da beni çok etkilemişti.
İslamiyete göre zayıflamanın önemi için tıklayınız
Anlayacağınız üzere aşırı yeme isteğimin üstesinden, her şeye gücü yetenden yardım isteyerek geldim. Tatlı krizleri içinde elbette, bedensel olarak da kendimi doğru beslenmem gerekiyordu. Bunun için zaten Arzu Hanım’ın sık sık söylediği gibi haşlanmış yumurta, peynir, maydanoz, domates gibi temel besinlerle kahvaltı yapmaya başladım. Göreceksiniz ki kahvaltı yapınca hem daha zinde oluyorsunuz hem de tatlı istekleri azalıyor. Zaten insanın tatlı isteği olmasının sebebi, o anda vücudunda yeterli enerji olmamasıymış ve vücudun acilen tatlı bir şeyler yiyerek kendini beslemek istemesiymiş. Ama biz, kendimizi her zaman doğru, temiz ve dengeli gıdalarla beslersek, tatlı krizlerimizin olmayacağını bizzat yaşayarak gördüm.
Tatlı yemenin bağımlılığına dönüştüğünü herhalde hepimiz çok iyi biliyoruz! Bir paket çikolata yersiniz, canınız bir paket daha ister. Bir kase sütlaç yerseniz, canınız bir tane daha ister. Çünkü beyaz şeker insanı bağımlı yapıyor, kan şekeri dengesini bozduğu için bir normale dönebilmemiz için bir eroinman gibi sürekli şeker tüketmemiz gerekiyor. Ama bunun çözümü var! Sizlere yazılarımdan birinde 21 defa kuralından bahsetmiştim: eğer bir şeyi 21 kere yaparsanız, onu alışkanlık ediniyorsunuz. Ben de, bana kilo aldıran ve kendimden nefret ettirecek noktaya getirecek tatlıdan kurtulmak için 21 gün kuralını uygulamaya karar verdim. 21 gün boyunca şeker yemeyecektim ve sonunda vücudum yeni düzene alışacaktı, üstelik bu sefer çooook güçlü bir yardımcım vardı: Yüce Allah’ım… 21 gün şekerden arınma diyetine başlarken yine Allah’tan yardım diledim, zor zamanlarımda ona sığındım ve çok şükür ki kapısından asla boş çevirmedi beni… Şekerden arınmak derken sadece çaya, kahveye eklenen şekerden veya pasta, kekteki şekerden bahsetmiyorum. Diyete Başlıyorum ekibinden Arzu Hanım’ın önemli uyarılarından sonra ben de etiket okumaya başladım. O sık sık, kahvaltılık gevrek yemeyin içinde şeker var ve bu sizi yağlandırır veya ice tea içmeyin içinde şeker var ve bu göbek veya basende yağ yapar diyordu; doğrusunu söylemek gerekirse ilk duyduğumda inanamadım ama ne zamanki markete gidip bu paketli yiyeceklerin içinde neler olduğunu okudum, şok oldum! Sağlıklı diye satılan kahvaltılık gevreklerde, ketçapta, konserve barbunyada, form bisküvilerde, buzlu çaylarda, meyve sularında şeker vardı hem de en adisi glukoz şurubu! ‘Tamam Zeynepcim, sen 27 kilodan kurtulmak istiyorsan, bu hazır gıdaları yemeyeceksin’ dedim kendime…
TATLI KRİZİNDEN KURTULMANIN YOLLARI İÇİN TIKLAYIN
Tabii ki bazen çok zorlandığım veya diyetimi bozduğum zamanlar oldu. Örneğin, arkadaşımın doğum günüydü dayanamadım pasta yedim, annemin günü vardı dayanamadım börek yedim. Ama çok pişman oldum. Bunu telafi etmek için ‘Diyete Başlıyorum’ web sitesindeki bilgileri okudum. Örneğin, tatlı yedikten sonra telafi etmek için hemen peşine bir bardak süt ve 3 su bardağı su içmeliyiz. Börek gibi unlu yiyecekler yemişsek yine 3-4 su bardağı fazladan su içip o gün hep sebze yemeği yemeliymiş. Bunları yakmak için de 4-5 dakika koşmak gerekiyormuş. Tabii ki diyette telafi için başka yöntemler de var. Arzu Hanım onları yazdı, aşağıdaki yazıdan okuyabilirsiniz.
DİYETTE TELAFİ YÖNTEMLERİ İÇİN TIKLAYINIZ
Zeynep Hanım’ın tüm yazılarını okumak için tıklayınız
ZEYNEP HANIM’IN ZAYIFLAMA TAVSİYELERİNDE DEVAMI GELECEK
