Sağlık

Minoxidil Nedir, Ne işe Yarar, Yan Etkileri Nelerdir?

655views

Minoxidil, çeşitli ilaçların içinde bulunan bir bileşendir. Saç dökülmesi ve kellik sorunu yaşayanlar için bir çözüm olarak çıkmaktadır. Minoxidil üzerinde yapılan araştırmalar, kullanımı ve yan etkileriyle ilgili merak ettiklerinizi bu yazımızda bulacaksınız.

Minoxidil aslen kelliğe karşı değil, yüksek tansiyon sorununa karşı üretilmiş bir ilaç bileşenidir. Damarlarda genişlemeye neden olarak tansiyonu düşürür. Saç çıkartmaksa bu ilacın yan etkisidir. Evet, doğru duydunuz; minoxidil yan etkisi saç çıkartmak olan bir tansiyon ilacıdır.

Minoxidil üzerinde yapılan araştırmalar, artık teli üretmemeye başlayan saç köklerini yeniden işler hâle getirebildiğini, var olan saç tellerin kalınlaşmasını ve renginin koyulaşmasını sağladığını ve var olan saç teli sayısında artış sağladığını göstermiştir.

Minoxidil, özellikle hormonsal kaynaklı kelliklerde etkilidir. Bu tür saç dökülmeleri, erkeklerde en yaygın görülen kellik nedenidir. Ancak minoxidil, saç dökülmesinin ardındaki nedenleri yok etmez. Yani saç artışında devamlılık sağlamak için minoxidilin sürekli kullanılması gereklidir. Eğer kullanımı bırakılırsa 30-60 içinde saç dökülmesi tekrar başlayacak ve kısa zamanda kullanım öncesi duruma dönülecektir.

Kadınlarda da aynı etkiye sahip olan minoxidil tıpkı erkeklerde olduğu gibi sürekli kullanılmalıdır. Hormonsal temelli saç dökülmeleri kadınlarda da saç kaybının en yaygın nedenlerindendir. Erkeklerde saç dökülmelerinin %70’ine neden olan hormonsal nedenler, kadınlarda görülen saç kayıplarında da %40 civarında bir paya sahiptir.

Minoxidil bileşeninin patent süresi bittiğinden dolayı artık birden fazla ilacın içinde kullanılabilmektedir. Ancak kelliğe karşı çözüm olarak kullanıldığı en yaygın görülen ilaç “Regaine” adlı bir ilaçtır. Hap şeklinde kullanılabildiği gibi, saç derisine doğrudan uygulanan şekilleri de vardır.

Minoxidil birçok vakada saç kayıplarını azaltmış ve saç miktarını arttırmıştır; fakat en verimli sonuçlar saç kökünün yok olmadığı vakalarda görülmüştür. Bireyinin yaşının ne kadar gençse ve saç kaybı başladığından beri ne kadar az zaman geçmişse, sonuçlar da o kadar başarılı olmaktadır. En başarılı sonuçlarsa, kelliğin, başın tepe ve arka bölümlerinde görüldüğü durumlarda elde edilmiştir.